6 Temmuz 2018 Cuma

# Türk Sinemasının Yaşayan Tarihi; 1940'lar

Daha önceki yazılarda bahsettiğimiz gibi 1920 ve 30'lu dönemlerde daha çok tiyatro oyuncularının ve eserlerinin hakim olduğu bir sinema vardı. 1922'den başlayıp 1940'lara ulaşan dönem için geçiş dönemi kavramını kullanmak mantıklı olacaktır. Muhsin Ertuğrul önderliğindeki sinemamız özellikle 2. dünya savaşı sonrası sektörel faaliyetler kazanan dünya sinemasına kanalize olma isteğiyle yanıp tutuşan yönetmenler sayesinde yeni fikirler ve yeni temalar oluşturmaya başladı. Bunun neticesinde 1940 ile 1950 arasındaki dönemde kayıtlara göre 72 film çekildi.

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat ettiği ve ülkenin her anlamda bu süreçten etkilendiği bir dönemde sanatın hayat damarları gibi görülerek film üretimlerinin sürmesi hem manevi değerlere hem de öğrenme ve gelişme kabiliyetimizin ilerlemesi adına güzel örnekler oluşturur.

2. dünya savaşının bitmesi ve ekonomik kaygıların nispeten de olsa ortadan kalkması yeni girişimlerde bulunacak sinemacılar için de umut verici başlangıçlar sağladı.Hiç şüphe yok ki yerli sinemamızda bu atılım ruhundan payını aldı. Daha farklı ve sinematografik olarak anlatımları çeşitli filmlerimiz oldu. 1920'lerde başlayan öğrenme süreci takip eden dönemlerde üretim sürecine dönüşmüştü. 1930'ların sonundaki geçiş dönemi sonrası, film üretimlerinin arttığı ve yeni filmlere olan ilginin çoğaldığı dönem ise profesyonelleşme dönemi olarak adlandırılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kim?

Ufuk Kurt/1983/İstanbul Bağımsız, karşılıksız ve kişisel sinema anlayışıyla kendi senaryolarımı filme çekiyorum. "Ölüm Düşleri...