9 Ocak 2018 Salı

Kaybolan Tarih; Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı

Ayastefanos bugün Yeşilköy dediğimiz semtin eski adıdır. Filme konu olan rus abidesi ise daha ziyade şenliköy taraflarına yakındır.
1877 yılında rus birlikleri taarruz amacıyla hem kafkasya hem de Balkanlar dolaylarında saldırıya geçtiler. Bir yıllık taarruz sonunda Ayastefanos'a kadar geldiler. Sonrasında uluslararası ültimatomlarla bu taarruzu durdurdular. Akabinde Ayastefanos antlaşması imzalandı.

Aradan geçen yıllar sonrasında ruslar taarruz esnasında verdikleri kayıpları tek bir yerde toplamak istediler ve bu isteklerini 2.Abdülhamit'e sundular. 2.Abdülhamit insani ve barışcıl bir yaklaşımla ve savaş tazminatından düşmek koşuluyla bu isteği kabul etti.

3 yıllık bir çalışma sonunda filme konu olacak rus abidesi inşa edildi. Ancak aradan geçen 16 yıl sonunda patlak veren 1. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı devleti Rusya'ya savaş ilan etti. Bunun sonucunda savaş sürerken Ayestefanos'taki Rus Abidesi yıkıldı.

O dönemlerde Osmanlı ordusu içinde bir foto film merkezi vardı. Bu daha çok arşiv için çekimler yapan bir merkezdi. Bu foto film ekibinde yer alan Fuat Uzkınay Ayastefanos abidesinin filmini çekti.

Fuat Uzkınay önceden beri sinema ile ilgili biriydi. Hep sinema ile ilgili çalışmalar yapmak isteyen hevesli bir genç olarak tatihte yer almıştır.

Filmle ilgili herhangi bir kayıt yok ne yazık ki. Ancak arşivlere göre bu film belgesel tarzda bir çalışma olarak çekilmiş. Abideye ait imar süreci, kullanım süreci ve yıkım sonrası süreç işlenmiş. Tabi bunlar hep aktarılan tarihi rivayetler.

Peki bu filme ne oldu? Doğrudan Kunt Tulgar'ın itirafını paylaşayım izninizle..

"
O zaman bizim yanımızda da Ali Rıza Yılmaz adlı eskiden Erman Film'de çalışan montaj ve senkron görevlisi vardı. Ben de 12-13 yaşlarımda büyük bir hevesle ona yardım ediyordum. Tek tek filmleri kutularından çıkarıp inceledik, ayırdık. Sonra bir parça çıktı, sıkı sıkı sarılmış ama küçük bir parça. Açtığınız zaman bile katlanan, kutu içinde kavrulmuş... Bunu izleyelim diye senkrona takmaya çalıştık ama kavrulduğu için 35 milimetreden biraz küçülmüş, takamadık, elimizden çeke çeke baktık. Önce bir kule görünüyor, sonra kulede bir patlama meydana geliyor ve ardından 30-35 kare kadar devam edip film bitiyor. Biz bunu kaldırıp çöpe attık. Bu kadar önemli olduğunu bilsek atar mıyız, mümkün değil. Bu kule patlamasının ilk film kabul edilen Ayastefanos'taki Rus Abidesi olduğunu daha sonra resimlerini görünce anladım."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kim?

Ufuk Kurt/1983/İstanbul Bağımsız, karşılıksız ve kişisel sinema anlayışıyla kendi senaryolarımı filme çekiyorum. "Ölüm Düşleri...