19 Ağustos 2021 Perşembe

Türk sinemasının yaşayan tarihi; 1940'lar'a ikinci bakış

Blogda daha evvel sinemamızın 1920, 1930 ve 1940 yıllarından itibaren yaşadığı sürece göz atmıştık. Esasında Osmanlı dönemindeki sürece de eğildiğim çalışmalarım mevcut ancak bu yayında 1920 ve 1930 sonrası 1940'lardan başlayan zaman dilimine daha önceki yazıdan farklı bir bakışla ışık tutmak istiyorum. 

Sinemamızda bir takım kabul edilmiş dönemler vardır. 1920'den başlayarak yaklaşık 20 seneyi kapsayan süreç tiyatrocular dönemi olarak kabul edilir. Hatta bu döneme türk sinemasında Muhsin Ertuğrul dönemi de diyebiliriz keza Muhsin Ertuğrul yaklaşık 20 yıl türk sinemasında büyük bir ekol oluşturup bir çok eser sunmuştur. 1940 senesine geldiğimizde yavaş yavaş sinemamızda tiyatroculardan bir geçiş dönemi etkisiyle yeni sinemacılara doğru bir geçiş yaşanır. Artık tiyatral oyunculukların yerini daha alaylı isimler almaya başlamış yeni oyuncular keşfedilir olmuştur. Ülkemizde Atatürk'ün aramızdan ayrılmasıyla başlayan endişe hali tüm dünyada ise 2.dünya savaşıyla kendisini hissettiriyordu.

Bu dönemde en göze batan nokta ise sinemamızda kendi özgün tarzını yaşatmaya çalışan filmlere yönelik bir atılım yapıldığıdır. Bu dönemde filmlerimiz genellikle dönemin kendi sosyal ve ekonomik imkânlarına göre çekilir. Bu nedenle zaman zaman üretkenlik eldeki imkânların durumuna göre azalıp artmıştır. 1940 yılında çekilen Akasya Palas, Nasreddin Hoca düğünde, Şehvet Kurbanı ve Yılmaz Ali filmleri dönemin etkilerinin en net hissedildiği filmlerdir. Bu arada yeri gelmişken analım.. Sevgili Sühely Eğriboz'un ilk filmidir Akasya Palas ve yine Şehvet Kurbanı filmi de sevgili Halit Akçatepe'nin ilk filmidir. Ancak bu filmler eldeki imkânlar neticesinde kimi zaman izleyiciye sunulmak için birkaç sene beklemek zorunda kalmıştır. Gelişim sürecinin etkilerinin devam ettiği dönemde en üretken seneler ise 49 filmin çekildiği 1947 ve 1950 arası süreçtir. Bu süreçte sinemamız yavaş yavaş endüstri haline gelmiş ve film çekim ve yayınlama süreleri hız kazanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kim?

Ufuk Kurt/1983/İstanbul Bağımsız, karşılıksız ve kişisel sinema anlayışıyla kendi senaryolarımı filme çekiyorum. "Ölüm Düşleri...